11 Nisan 2010 Pazar

DOĞADAKİ n-3 ( OMEGA 3 ) YAĞ ASİTLERİ

4 yorum:

  1. Her ne kadar bu çok yararlı yağlar oksidasyonu baskılıyor ve toksik radikal üretimini baskılıyorsa da maalesef bu yağlarla ilgili kısımda da belirttiğim üzere kendileri parçalanarak toksik radikal'e dönüşebiliyor. İşte bu gizli ve hassas noktayı bertaraf etmek ve omega 3 yağların toksik radikal'lere dönüşmeksizin sadece antioksidant olarak etkimelerini sağlamak amacıyla omega 3 tabletleri beraberinde E vitamin tableti veya herhangi bir antioksidant tabletle birlikte alın. Tablet değil de doğal yollarla omega 3 aldığınızı varsayalım. Yani haftada en az dört kez yağlı balık eti tüketiyorsunuz. Şayet sadece yağlı balık eti tüketiyorsanız yanlış. Yağlı balık etini yeşillikle veya hemen takibinde taze meyve ile tüketmek zorundasınız. Aksi takdirde omega 3 yağların mucizevi yararlı etkileri yerine zararları ile karşı karşıya kalabilirsiniz.



    Önemli!!!

    Omega 3 yağları yani DHA ve EPA adlı eikosonoidleri tablet yada doğal beslenme yoluyla alırken sakın beraberinde antioksidant kullanmayı ihmal etmeyin. Aksi tadirde yararlı ve antioksidant olarak bildiğiniz bu yağlar tersine oksidant olarak size zarar verebilecektir. O halde sağlıklı bir yaşam ve yüksek tansiyondan korunmada;


    Omega 3+antioksidant

    http://www.metu.edu.tr/~gugur/hipertansiyon.htm

    YanıtlaSil
  2. Balık eti ve kanser:

    Omega 3 yağ asitleri ile ilgili kısımda omega 3 yağların kansere olan etkisi ve bu yağlardan zengin balık etlerinin de aynı şekilde kansere karşı oldukça koruyucu olduğundan bahsetmiştim. Eichosopentaenoic asit ve decosoheczoenoic asit adlı iki madde yani eicosonoid adlı maddeleri ile omega 3 yağ asitleri kanseri doğrudan önleyebilmektedir. Tekrar hatırlatmak istiyorum ki burada yağlı balıklardan bahsetmekteyim. Beyaz etli mezgit, alabalık gibi balıkların tüm yağları bağırsak ve mide içeriğinde toplanmış olduğundan, ayıklama esnasında yağları da karın içeriği ile uzaklaşmış, kalan et ise yağsız duruma geçmiş olacaktır. Bu yüzden yağı etin her tarafına eşit şekilde dağılmış olan uskumru, palamut, çupra, somon, lüfer, çinekop, sardalya, hamsi, uskumru gibi yağlı balık etlerini haftada en az dört kere ve her defasında en az 250 gram olacak şekilde tüketmeye özen gösterin. Sadece kansere karşı değil, Alzheimer, Parkinson, stres, depresyon, eklem iltihaplanması, Multiple Sklerosis, alerji, astım, kemik erimesi hastalıklarına karşı da bu şekilde etkili bir önlem almış olacaksınız.

    YanıtlaSil
  3. Omega 3 yağların yüksek tansiyonu engelleyici ve tedavi edici etkileri iki şekilde olur. Birinci etki şekilleri doğrudan bu yağların damar çeperlerine olan genişletici etkisidir. Damar çeperlerinin omega 3 yağlarla genişlemesi sonrasında kan daha rahat damarlarda akma fırsatı bulur. Bu sayede kanın damar çeperlerine yaptığı basınç ta azalalır. Omega yağların hipertansiyona karşı koruyucu ikinci etkileri ise oksidasyon'u baskılayıcı etkileridir. Oksidasyon'u baskılayan ve toksik radikal oluşumunu azaltan prostoglandin E1 adlı yararlı hormonların üretimini artırmak ve tersine oksidasyonu ve zararlı toksik radikal oluşumunu artıran prostoglandin E 2 hormonlarının üretimini de baskılayarak toksik radikallerin damar iç çeperlerinde birikmesini engellerler. Böylelikle damar daralmasını yani atherosklerosis durumunu ortadan kaldırır ve yüksek tansiyon'u tedavi etmiş olurlar.


    http://www.metu.edu.tr/~gugur/hipertansiyon.htm

    YanıtlaSil
  4. Telomer uzunluğunun hücrelerin yaşını gösteriyor...Telomer yaşam süremizi belirliyor...Omega-3 telomerin kısalma süresinde etkili...

    YanıtlaSil