28 Nisan 2010 Çarşamba

OBEZİTENİN TANIMI

OBEZİTENİN TANIMI

Obezite vücutta aşırı ölçüde yağ dokusu bulunması durumudur.

Şişman anlamına gelen ‘’Obese’’ sözcüğü Yunaca ‘’obere’’ sözcüğünden türeyen bir isim olup, ‘’çok yemek yiyen’’ anlamına gelmektedir. Muhtemelen Türkçe’deki ‘’obur’’ sözcüğü de aynı kökten gelmektedir. İnsan yaşam süresinin çok uzun olmadığı dönemlerde obezite güç, refah ve sağlık göstergesiyken (Anadolu’nun ve Frigya’nın ana tanrıçası Kibele’nin kültü bile şişman bir kadın biçimindedir); günümüzde tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Obezite iskemik kalp hastalığı, hipertansiyon, serebrovasküler hastalık, tip 2 diyabet, meme, over, endometriyum, prostat ve kolon kanseri gibi yaşamı tehdit eden hastalıklar için bir risk faktörüdür. Ayrıca osteoartrit, safra taşı ve kolesistit, variköz ven, obstrüktif uyku apne sendromu ve ameliyat komplikasyonları gibi koşullar için de bir risk faktörüdür.

Yine obezite doğum zorlukları, gebe kalma zorlukları (PKOS) ve depresyon dahil pek çok bozuklukla ilişkilidir.

Maternal obezite fötal makrozomi için de bağımsız bir risk faktörüdür. İntrauterin maternal diyabete maruz kalma ile daha sonra metabolik sendrom gelişimi arasındaki ilişki vardır. Tip 2 ve gestasyonel diyabetik kadınların iri doğan fötusları ilerleyen yaşlarda daha fazla obezite ve metabolik sendrom riske sahiptir. Son zamanlarda seyahat özgürlüğünü kısıtlanması ve işsiz kalma dahil pek çok olumsuzluklara yol açabilmektedir.


http://www.turkendokrin.org/grup/obezite.pdf

1 yorum:

  1. Obezitenin toplumda giderek yaygınlaşmasını açıklayabilmek için çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Bunlardan
    başlıcaları:
    • Fazla yağ ve kalori içeren sağlıksız kafeterya (fastfood) diyetinin modern yaşamın bir parçası olarak
    yaygınlaşması (coca colonization). Sağlıklı olan %55 KH, %30 yağ, %15 protein içeren dağılım yerine
    tipik olarak %45 KH, %40 yağ ve %15 protein içeren diyet tüketilmektedir. Çalışmalar, kalorisi
    aynı olup daha fazla yağ içeren diyetlerin obeziteye yol açabildiğini göstermiştir.
    • Modern yaşam ve teknolojinin sunduğu kolaylıklara koşut olarak azalan fiziksel aktivite, giderek
    yaygınlaşan
    sedanter yaşam.
    • Genetik zemin, insülin direnci vb. ile gelişen metabolik sebepler.
    • Porsiyon miktarlarında ve yeme alışkanlıklarında değişme: Yaşamak için yemek yerine yemek için
    yaşamak. Sosyal etkinlikler çerçevesinde yemek yemenin zevk için yapılan hobi gibi bir aktivite haline
    gelmesi.
    • Zayıfların aksine, geçmiş çağlardaki kıtlık dönemlerini aşabilecek yağı depolamaya ve şişmanlığa
    eğilimli az enerji harcatan tutumluluğa yatkın genetik yapının günümüzde yoğunlaşması (Thrifty
    genotipi). Gıda sıkıntısının olduğu dönemlerde hayatta kalmayı sağlayan artmış hepatik glukoneogenez,
    lipogenez ve kasta selektif insülin direncinden oluşan metabolik yapının günümüzdeki bolluk
    koşullarında obeziteye yol açması.
    • Alkol alımının yaygınlaşması.

    YanıtlaSil